İstanbul’un kültür zenginliğine tartışılmaz bir güzellik katan iki eski tren garından biri olan Sirkeci Tren Garı, II. Abdülhamid’in dönemini simgeliyor. İstanbul’un Avrupa’ya açılan kapısı Sirkeci Garı’nın temeli, 11 Şubat 1888 günü büyük bir törenle atıldı ve gar, 3 Kasım 1890’da hizmete açıldı
19. yüzyıl sonlarından Avrupa kentleri arasından süzülerek geçen Şark Ekspresi’nin son durağı olarak yapılan Sirkeci Garı’nda Alman Mimar Jasmund’un imzası bulunuyor. Taş ve tuğlalarla örülmüş Bizans stili duvarı, Selçuk üslubunu yansıtan oymalı kapısı ve at nalı şeklindeki kemerli pencereleriyle bu yapı ketin kalabalığında, nadide bir biblo gibi duruyor. Alman mimarisine ait çizgiler taşıyan Sirkeci Tren Garı, II. Abdülhamid’in demiryollarıyla ulaşıma olan inancının bir ürünü olarak gösteriliyor
Osmanlı’dan davet alan genç Alman mimar
Gelgelelim, Sultan Abdulaziz döneminde inşa edilen bu yapı, artan ihtiyaca yanıt veremez hale gelmişti.
Bir Almanın yazdığı mektuba dek bu bina kullanılageldi.
Sirkeci hattı açıldıktan 18 yıl sonrası, tarih 1889.
Almanya’dan İstanbul’a mimari keşif için gelen August Jasmund 1889’un son günleri Prusya Bayındırlık Bakanı’na ithafen resmi bir mektup yazdı.
Sultan II. Abdulhamid‘ten onur verici bir davet aldığını söylüyordu.
Belli ki Abdulhamid, Sultan Abdulaziz’in hem inşa ettiği garı hem demiryolu projesini birkaç adım öteye taşımak istiyordu.
Alman mimar “Bir müddet Türk Devleti’nin hizmetine geçmek istiyorum” dedi.
Ve Prusya’dan cevap beklemeye koyuldu.
Ülkesinden onay gelirse “Osmanlı Hükümeti teknik inşaat danışmanı” unvanını taşıyacak, bir yandan da Hendese-i Mülkiye’de (1909’da Mühendis Mektebi olarak anılmaya başlanacaktı) mimari tasarım dersleri verip memlekete öğrenciler yetiştirecekti.
Beklenen yanıt 22 gün sonra geldiğinde Jasmund’un Türk hizmetine geçişinin önünde bir engel kalmamıştı.
Daha doğrusu formalite işi nihayet halledilmişti.
Zira Sirkeci Garı’nın temeli 11 Şubat 1888’de atılmıştı.
Yaşanmışlıklar garı…
Sirkeci Garı stratejik önemdeydi.
Bir kere kenti Avrupa’ya bağlayan Rumeli demiryollarının başlangıç noktasıydı.
Osmanlı aydınlarının nazarında modernlik ve çağdaşlığa hayati bir adımdı.
Zaman içinde İstanbul kent siluetinin kalıcı ve esaslı bir yansıması olacaktı.
Batılı gezginleri de Hitler faşizminden kaçan Yahudi bilim insanları da ağırladı Sirkeci Garı.
Daha kimler konuk olmamıştı, daha kimler bu garın havasını solumamıştı ki?
Diplomatlar, büyükelçiler…
Fransa Cumhurbaşkanı Paul Dechanel, İngiltere Kralı 8. Edward, Bulgar Kralı Ferdinand, Sırbistan Kralı I. Alexander, Avusturya-Macaristan İmparatoru François-Joseph…