Pena Sarayı
Kartpostallık yapı
Lizbon merkezden yarım saatlik bir otobüs yada tren yolculuğu ile önce Sintra merkeze, sonra ring otobüsle 15 dakikalık dar yollardan tırmanarak sarayın dış kapısına varılıyor. Biz giderken uber dönüşte toplu taşıma kullandık.Buradan da küçük otobüslerle veya bahçe içinden 150-200 m yokuş çıkarak saray binasının kapısına ulaşılıyor (gençlere tavsiye edilir). Sonrası müthiş bir manzara, öğlen güneşi. Veartık son dönem Portekiz Krallarının Endülüs esintileri ile bezenmiş yaşam alanındasınız. Lizbon’da görülmesi gereken ilk yer burası olmalı saray gerçekten renkli ve ihtişamlı. Bolbol fotoğraf çekilebilir manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.
https://www.penapalacetickets.com/en/?gclid=EAIaIQobChMI95mAqILX-AIVDdORCh3O_AQHEAAYASAAEgLyRPD_BwE
TARİHİ
Sintra tepesinin hikayesi, 12. yüzyılda pek çok Hristiyan yapısı gibi Meryem Ana’nın burada görülmesi ve onun adına bir şapel yapılmasıyla başlamıştır.
Son Portekiz Kraliçesi Amelia’nın sürgüne gitmeden önceki gecesini geçirdiği saray, 1910’da cumhuriyetin ilanıyla ulusal anıtlar kategorisine alınmış, müzeye dönüşmüş. Bugün yabancı konukları ağırlıyor. Karmaşık mimarisiyle şaşırtan saray pek büyük değil
COĞRAFİ KONUMU-UNESCO KORUMASI ALTINDA
Atlas Okyanusu’na ve geniş bir ormana yukarıdan bakıyor. Bir uçurumun başındaki işaret taşı Avrupa’nın en batı noktasını gösteriyor. 140 metre yüksekliğindeki kayalıkların üstünden okyanusu görülüyor..Saray rengârenk yapısı ve farklı mimarisi ile sanki masallar için yapılmış hissi veriyor. Avrupa kıtasının batıdaki son noktası olan Palacio Pena’nın (Pena Sarayı) arazisi saray ve park olarak, 1995’te UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmış.
MİMARİ TASARIMI
Farklı sanatsal yaklaşımların yeni bir sistem içinde kullanılmasıyla oluşturulan saray, RENKLİ DOKUSU İLE Sintra dağlarında orman içerisinde taş zemin üstünde oturuyor. Yapıyı çevreleyen Pena Parkı’nın içinden geçen dolambaçlı ve labirentimsi yollar sarayın girişine kadar uzanıyor.
Comments 1